1- Depresyon: Halsizlik, yorgunluk, başağrısı, iştahsızlık en sık rastlanan bulgulardır.

2- Yeterli ve Kaliteli Uyku Uyumamak: Yetişkinler günlük ortalama 7-8 saat uyku uyumalıdır. Büyüme/gelişme çağındaki çocuklar ise, 9-10 saatten daha az uyumamalıdır. Uykuda yenilenemeyen ve dinlenemeyen bir vücutla yeni güne başlamak, yıpratıcı bir sürece girmeye neden olur.

3- Uyku Apnesi: Çoğunlukla aşırı kilolularda (morbid obezler) ya da KOAH hastalarında görülür. Uyku sırasında belirli aralıklarla solunum durur. Bu kesintiler kişiyi uykudan uyandırır ya da derin ve sağlıklı bir uyku yaşamasına engel olur. Kişi yatakta yatar, fakat debelenip durur. Çözüm, aşırı kiloları vermek, sigara ve benzeri risk faktörlerini hayattan uzaklaştırmaktadır.

4- Yetersiz Beslenme: Az yeme sonucu oluşan enerji eksikliği, bitkinlik, kan şekerinin düşük seyretmesi, kişiyi yorgun ve halsiz kılar. Bu hastaların 3 öğün düzenli yemek yemesi, ara öğünler alması, protein ve karbonhidrat tüketimine dikkat etmesi gerekir.

5- Kansızlık: Kadınlarda daha sık görülür. Adet kanamasının aşırı olması en çok rastlanan nedenidir. Aşırı kanama demir eksikliği yaratır. Demir dokulara oksijen taşınmasını sağlar. Kansızlık oluştuğunda dokular yeterince oksijenlenemediği için yorgunluk baş gösterir. Kansızlık, basit hastalıklargrubunda olmasına rağmen, nadiren de olsa önemli ve hayati birçok hastalığın öncü bulgusu olabilir. Bu nedenle, tedavi edilmeden önce mutlaka nedeni belirlenmelidir.

6- Aşırı Kafein Tüketilmesi: Aşırı kafein tüketimi yorgunluğa sebep olur. Sinirlilik, uykusuzluk, kalp atım hızının artması, tansiyon yüksekliği başlıca bulgularıdır. Kafeinli içecek, ilaç, kahve ve çayın aşırı tüketiminden kaçınmak çözüm yoludur.

7- Sıvı Kaybı: Yetersiz sıvı alınmaması ya da aşırı sıvı kaybı dehidratasyonu oluşturur. Yeterli sıvı tüketimi sorunu çözecektir.

8- Vardiyalı İşten Kaynaklanan Uyku Düzensizliği: Dönüşümlü gece/gündüz çalışmak, vücudun bioritmini altüst eder ve uyku düzensizliğine sebep olur. Uyunan alanın sessiz, loş ve karanlık tutulması, uykuyu kolaylaştırır.

9- Besin Alerjileri: Klinik olarak alerji bulguları vermese de, yorgunluk kendini zinde hissedememe gibi bulgularla seyredebilir. Alerji yapan besinlerin belirlenmesi sorunu çözecektir.

10- Kalp Hastalığı: Kalp yetmezliği, endokardit (kalbin iç yüzü iltihabı), perikardit (kalp zarı iltihabı), hipertansiyon, hipotansiyon vb. bilhassa egzersize ve aktiviteye dayalı durumlarda kendini gösterir. Giderek kolay yapılan işlerin yapılmasında zorluk çekme söz konusudur. Kişinin zaman kaybetmeden hekimine başvurması gerekir.

11- Şeker Hastalığı: Yüksek kan şekeri, hücreye girip metabolize edilemediğinden enerji kaynağı olarak kullanılamaz. Yeterince besin tüketilmesine rağmen enerjisiz kalan vücutta yorgunluk baş gösterir. Uygulanacak ilaç tedavisi, diyet ve egzersiz, hastalığı kontrol altına alacaktır.

12- Reaktif Hipoglisemi: İnsülin salgılanmasında bozukluk olduğunda, yemek sonrası kan şekeri düşüklüğü ortaya çıkar. Yorgunluk, halsizlik, sinirlilik, tahammülsüzlük, baş ağrısı, baş dönmesi en sık bulgularındandır. Diyabetin erken evresi olarak kabul edilir. Nörotik ve depresif hastalıklarla karıştırılabilir. Diyet ve egzersiz sonucu kilo verildiğinde bu durum düzelir.

13- İnsülin Direnci: Gün içinde acıkma atakları, canı tatlı çekme, yemek sonrası uyku gelmesi, halsizlik, yorgunluk sık bulgularındandır.

14- Hipotiroid: Tiroid bezinin çalışmaması ya da az çalışması durumudur. Metabolizma yavaşlar. Kişi kendini halsiz ve yorgun hisseder. Kilo alır. Vücutta doku aralıklarında ödem olur. Dışarıdan verilecek tiroid hormonu yeniden vücut dengesini kurar ve durumu düzeltir.

15- Böbrek Üstü Bezi Yetersizliği: Kortizon hormonu eksikliği sonucu ileri derecede halsizlik ve yorgunlukla ortaya çıkar. Tiroit yetersizliği ile eş zamanlı olarak seyredebilir. Bu hastalarda öncelikli olarak böbrek üstü bezi hormonu verilir. Bir kaç gün sonra da tiroit hormonu ilave edilerek tablo düzeltilir.

16- Gizli İdrar Yolu Enfeksiyonu: İdrarda yanma hissi, acil işeme hissi olmaksızın, yorgunluk ve halsizlik ortaya çıkar. İdrar tetkik ve antibiyoterapi ile sorun kısa sürede çözülür.

17- Enfeksiyonlar: Sıtma, Tüberküloz, HIV Enfeksiyonu, Sitomegalovirus Enfeksiyonu, Öpücük Hastalığı, Grip, Hepatit Enfeksiyonu, en sık karşılaşılan halsizlik ve yorgunluk yapan rahatsızlıklardır.

18- Vücuttaki Kimyasallar: Vitamin ve mineral eksikliği, zehirlenme halsizlik yapar. Fazla alkol tüketimi uykuya geçişi zorlaştırdığı ve derin uykuya engel olduğu için yorgunluğa sebep olur. D vitamini eksikliği de halsizlikve yorgunluk duygusunun sorumlularındandır.

19- Diğer Hastalıklar: Cushing hastalığı, Akromegali, böbrek ve karaciğer hastalığı elektrolit bozukluğuna sebep olan rahatsızlıklardır.

20- Menopoz: Bu dönemde uyku bozukluğu sık görülür. Gece terlemesi, sıcak basması, hormon dengesizliği sonucunda yorgunluk ve halsizlik oluşur.

21- Kanserler: Hastalığın kendisi ve tedavisi için kullanılan kemoterapi/radyoterapi halsizlik ve yorgunluk yapar.

22- Sistemik Hastalıklar: Romatoid Artrit, Fibromiyolji, Lupus hastalığında yorgunluk sıkça görülür.

23- İlaç Kullanımı: Antidepresanlar, steroidler (kortizon), alerji ilaçları, hipertansiyon ilaçları, kaygı giderici ilaçlar, kolestrol düşürücü statinler, sakinleştiriciler ile tedavide yorgunluk rastlanabilir bir durumdur.

24- Parazit Hastalıkları: Parazitler bedenimize ait gıda ve kanla beslenirler. Özellikle çiğ et ve kirli ellerle yapılan yemekler, sağlıksız et kesimleri başlıca oluşum sebepleridir. Parazitler, kansızlık, vitamin ve mineral eksikliğine yol açarak, vücutta halsizlik ve yorgunluğa neden olurlar.

25- Kronik Stres: Aşırı gerilime bağlı halsizlik ve yorgunluk söz konusudur.

26- Bunama: Yorgunluk ve halsizlik yapar.

27- Reflü: Beslenme düzensizliği nedeniyle halsizlik yapar.

28- Aşırı Kilo (Obezite): Metabolik ve mekanik sebeplerle yorgunluk yapar.

29- Alerjik Rinit: Burun tıkanıklığı, solunum yetersizliği, yardımcı solunum kaslarının fazla çalışması yorgunluk sebebidir.

30- Seratonin Hormonu Yetersizliği: Seratonin beyinden salgılanır. İştah ve uykuyu düzenler. Yediğimiz karbonhidratlar, insulinle eş zamanlı olarak geçici seratonin salgılatırlar. Seratonin azlığı kişiyi tatlıya yönlendirir. Örneğin, çikolatadaki triptofon, beyinde seratonine dönerek kişiye mutluluk duygusu verir. Stres ortamı seratonini oluşturur; kişiyi atıştırmalara yöneltir. Ayrıca kilo alımını tetikler. Yorgunluk ve halsizlik bütün bu süreçlerin doğal sonucudur. Aşırı insülin ve seratonin salınımının kontrol altına alınması, kilo alımının denetlenmesi konusunda kolaylık sağlar.